Ges İşletme ve Bakım & Onarımda Profesyonel Hizmet
Türkiye’deki güneş enerji santrallerinin büyük bölümü 2016-2018 yılları arasında devreye alınmıştır. 2019 yılının ikinci yarısına geldiğimizde; santrallerin önemli kısmının EPC garantilerinin tamamlandığını veya tamamlanmak üzere olduğunu görmekteyiz. Peki milyonlarca dolar harcanarak kurulan GES’lerin varlık yönetimleri, işletme ve bakımları nasıl yapılıyor? Profesyonel destek almadan işletmede birkaç teknisyen veya mühendis istihdam etmek ne ölçüde güvenli? Bu soruların cevapları yatırımcılar için büyük öneme sahip. Zira milyonlarca dolar harcanarak yapılan ve en az 25 yıl daha işletmede olacağı öngörülen santraller verimli ve güvenli işletilmelidir. Yazımızda, santral işletme dönemi için önemli konuları sıralayarak, varlık yönetimi ve işletme&bakım konusunda profesyonel destek alınmasının gerekliliğine değindik. Yatırımların korunması, güvenli ve sürdürülebilir varlık yönetimine sahip olunması için, işletme sahiplerinin aşağıda belirtilen teknik ve ticari riskleri; teknik altyapısı ve servis ağı olan profesyonel bakım onarım firmalarına transfer etmeleri şiddetle önerilmektedir.
1. Santralinizdeki paneller yaşlanıyor mu? Panel dizelerindeki yalnızca bir panelin yaşlanmasının dizedeki bütün panellerin yaşlanması anlamına geldiğini biliyor musunuz? Bu konuda neler yapılabilir?
Bu durumu tespit edebilmek için güneş enerjisine özel ölçüm cihazları kullanılmalı, kalifiye denetim firmalarından destek alınmalıdır.
Dizelerin I-V grafiklerinin incelenmesi, sorun tespit edilen dizelerde ise panel bazlı I-V grafik ölçümü yapılması ile sorunlu paneller tespit edilebilir.
2. Santralinizin performansı nasıl ölçülür ve performansın arttırılması için ne gibi iyileştirmeler yapılabilir?
Güneş enerji santralinin performansı, en basit ifadeyle panel yüzeyine gelen güneş enerjisinin ne kadarının elektrik enerjisine çevrildiğinin göstergesidir. Performans tespiti için öncelikle panel yüzeyine gelen ışınım değerinin ölçülmesi gerekir. Bunun için santralde güneş ışınım sensörünün (pyranometre veya referans cell) bulunması şarttır. Sensörlerin doğru monte edilmesi ve temiz tutulması doğru performans tespiti için önem arz etmektedir. Doğru ışınım verilerinin alınmasıyla birlikte performans oranı kolaylıkla hesaplanabilir.
Kurulum ve devreye alma sonrası performansın arttırılması için iki ana faktör bulunmaktadır. Birincisi emre amadelik yüzdesinin maksimumda tutulması ikincisi ise sistemdeki bileşenlerin verimliliklerinin maksimize edilmesidir.
Emre amadelik Yüzdesinin Maksimumda Tutulması: Emre amadelik yüzdesi santralin üretime müsait olduğu sürelerin toplam süreye oranıdır. Emre amadelik yüzdesinin maksimum olabilmesi için santraldeki arıza sürelerinin minimum olması yani üretim kayıplarının minimize edilmesi gerekmektedir. Arızaların minimize edilmesi için önleyici bakımların devamlı ve bilinçli olarak yapılması, arızalara hızlı ve doğru şekilde müdahale edilmesi gerekmektedir. Özellikle önleyici bakımların, elektriksel ve mekanik testler uygulanarak yapılması arızların minimize edilmesini sağlar. Örneğin izolasyon testlerinin yapılması izolasyon değeri düşük dizelerde arızaların oluşmasını engelleyecektir. Yalnızca gözle kontrol esasına dayalı yapılan bakım faaliyetleri, muhtemel arızaların tespitinin yapılamamasına yol açmaktadır.
Sistem Bileşenlerinin Verimliliği: PV sistemlerde en önemli ve verimliliği en değişken ekipmanlar panel ve inverterlerdir. Panel verimliliğini öncelikli olarak degredasyon, yoğun kirlenme, gölgelenme/kirlenme sebebiyle oluşan hot-spot ve by-pass diyot arızaları etkilemektedir. Arızaların tespiti ve verimliliğin maksimum hale getirilmesi için özellikle termal gözlemlerin standartlar çerçevesinde (IEC 62446) ve doğru ekipmanlarla yapılması gerekmektedir.
Panel temizliğinin standartlar çerçevesinde ve doğru zamanda yapılması yine verimliliği olumlu etkilemektedir.
Sıcak bölgelerde, özellikle merkezi inverterlerde verim düşüşleri daha sık görülmekle birlikte, inverter kabin içi sıcaklıklarının belli seviyelerde tutulması için mutlaka üreticinin tavsiyeleri doğrultusunda uygun bakımın uygulanması gerekmektedir.
İnverter verimliliğin ölçümü ve inverter bakımı için profesyonel destek almak şarttır.
String inverterler için de benzer şekilde havalandırma ve güneşten koruma dikkat edilmesi gereken noktalardır.
3. Santralinizde yangın riski olduğunu biliyor musunuz?
Yılda iki kez önerilen önleyici bakım faaliyetleri yangın risklerini minimize etmek için büyük önem taşımaktadır. Elektriksel ekipmanlar enerji altında devamlı olarak yüksek ısılarda çalışmaktadır. Montaj döneminde gevşek bırakılan ekipmanlar veya havalandırması yetersiz ekipmanlar ısınmaya en müsait ekipmanlardır. Doğru tork değerinde monte edilmeyen şalterler, hatalı konnektör bağlantıları, trafo başlıklarının yanlış monte edilmesi gibi birçok sebep santrallerde yangın riski oluşturmaktadır. Özellikle yaz aylarında çıkabilecek yangınlar büyük üretim kayıplarına sebep olabilir. Güneş panellerinin yanıcı özelliği ile beraber, küçük ölçekte başlayan bu yangınlar bir anda büyüyebilir. Sigorta şirketleri böyle bir durumda, bakım anlaşması bulunmayan santrallerin hasar ödemelerini gerçekleştirmemektedir.
4. Panellerim aslında ne kadar kirleniyor? Yıkama yaptırırsam kazanç elde eder miyim, kazancım yıkama maliyetini karşılar mı?
Panellerin temizlenmesi gerekliliğinin tespiti belli hesaplara dayanır. Özellikle tozlanma miktarının bilinmemesi, kirlilik sebebiyle ortaya çıkan üretim kaybının ne kadar olduğu konusunda blirsizlik yaratır. Günümüzde son teknoloji ile geliştirilen toz sensörleri, tozlanma miktarı ile ilgili bizlere kesin veriler sunar. Toz sensörlerinin kullanılması durumunda, santralde kirlenme kaynaklı kayıplar kolayca tespit edilebilir. Bu tespitle beraber kayıpların, yıkama maliyetini karşılayıp karşılamayacağı kolayca hesaplanır. Profesyonel bakım&onarım şirketlerinden hizmet almak, gereksiz yıkama maliyetlerinden kaçmayı veya gerekli olup da yapılmayan yıkama kaynaklı üretim kayıplarından korunmayı sağlayacaktır.
5. Santralim şebeke kaynaklı darbelere karşı veya anormal şebeke koşullarında kendini koruyabiliyor mu?
Enerji santrallerinde sistem komponentlerinin korunması için birçok farklı noktada koruma ekipmanları bulunmaktadır. Bu koruma ekipmanlarının çalışıp çalışmadığı veya koruma parametrelerinin doğru ayarlanıp ayarlanmadığının kontrolü hayati önem taşır. Şebeke kaynaklı aşırı akım, frekans dengesizliği, aşırı harmonik, yanlış röle kordinasyonu, yıldırım düşmesi v.b sonucu oluşan anomaliler santraldeki ekipmanlara büyük zarar verebilir. Koruma ekipmanlarının güncel durumu ve sisteme uygunluğu noktasında profesyonel destek alınması şarttır.
6. Santralimde oluşacak hasarlarda işletme sigortam beni ne ölçüde koruyor? Hangi şartlar sağlanmaz ise ödeme alınamaz?
Güneş enerji santrallerinde işletme dönemi sigortaları yapılırken sunulan muafiyetler ve limitlerin santralde bulunan mevcut riskleri bertaraf edebilecek düzeyde olması gerekir.
Lisanssız santrallerde her bir santral için ayrı sigorta poliçesi tahsis edilmesi ve her bir santral için ayrı muafiyet belirlenmesi, saha genelinde oluşan hasarlarda her santralin ayrı muafiyete girmesine neden olmaktadır. Örneğin dolu kaynaklı bir hasarda, her bir sahada küçük çaplı oluşan hasar tüm sahalara bakıldığında ciddi bir hasara dönüşebilir. Fakat her bir sahanın ayrı muafiyeti olduğu için poliçe gereği ödeme alınamaması muhtemel olacaktır.
Hasar limit değerlerinin santraldeki risk ile ve ekipman değerlemeleriyle uyumlu olması çok önemlidir. 1 MWe kurulu güce sahip bir güneş santralinde ekipman bedelinin %60 ından fazlasını PV paneller oluşturmaktadır. Örnek olarak PV panellerin uğrayacağı bir dolu hasarının veya fırtına hasarının limit değerinin ilgili maliyetlerle uyumlu olması gerekir. Örneğin 50.000 USD limitli bir dolu teminatı 1 MWp lik bir santralde oluşabilecek büyük çapta bir dolu hasarını karşılayamaz.
Hasar durumunda, ödeme öncesi sigorta şirketleri mutlaka kapsamlı bir bakım onarım sözleşmesi talep edeceklerdir. Profesyonel ve kapsamlı bir önleyici bakım anlaşması bulunmayan sahalara, sigorta şirketleri hasar ödemelerini yapmamaktadır. Garanti kapsamındaki ürün arızası sebepli kayıplar, güç aşımı cezaları, yangın gibi hayati önem taşıyan sigorta klozlarının poliçelere eklenmesi için mutlaka profesyonel destek alınmalıdır.
Lisanssız üretim yönetmeliği kapsamında üretim santrallerinin uymakla yükümlü oldukları şartlar belirlenmiştir. Önceki yazımızda mevzuatsal risklerle karşılaşmamak için veya karşılaşılması durumunda neler yapılabileceği noktasında profesyonel danışmanlık almanın öneminden bahsetmiştik.
Özellikle reaktif cezalar, limit aşımı cezaları, tüketim noktalarının takibi kaynaklı cezalar gibi ekonomik külfet getiren unsurların bertarafı, sadece ve sadece doğru varlık yönetimi kabiliyeti olan, teknik altyapıya sahip, geniş servis ağına sahip ve bu alanda bilgi birikimi ve tecrübeye sahip bakım&onarım ve işletme şirketleri ile çalışılmasıyla mümkündür.